DENEY NO: 3
DENEY ADI: Asit, Baz ,Tuzların
İletkenliği
DENEYİN AMACI: Asit baz ve tuzların sulu çözeltilerinde
iyonlarına ayrışarak elektrik akımını ilettiğini göstermek
TEORİK BİLGİ:
Asit-Baz
Arhenius’un yaptığı tanıma göre:
Suda hidrojen iyonu (H+) vererek çözünen madde
asit hidroksit(OH-) iyonu vererek çözünen madde bazdır.
Örneğin;
HCl(g) → H+(suda) + Cl-(suda)
(Asit)
HNO3 (s) → H+(suda) + NO3-(suda)
(Asit)
NaOH (k) → Na+(suda) +
OH-(suda) (Baz)
Ba(OH)2 (k) → Ba+2(suda) +
2OH- (suda) (Baz)
Arrhenius’un asit-baz tanımı, maddelerin yalnız sulu
çözeltileri için geçerlidir.
Lowry-Bronsted teorisine göre:
Bir tepkimede proton (H+ iyonu) verici madde
asit;proton alıcı madde ise bazdır.
HCl (g) + H2O (s) → H3O+
(suda) + Cl- (suda)
Bu tepkimede, HCl proton verici olduğundan asit, H2O
proton alıcı olduğundan bazdır. Bu tepkimenin tersi düşünüldüğünde;
H3O+ (suda) + Cl-
(suda) → HCl (g) + H2O (s)
H3O+ iyonu Cl-
iyonuna proton verdiği için asit; Cl- iyonu proton aldığı için
bazdır
Asidik Oksitler
Bazı Ametal Oksitleri
Bazı Metal Oksitleri
SO2 + H2O → H2SO3 CrO3
+ H2O → H2CrO4
N2O3 + H2O → 2 HNO2
2 CrO3 + H2O → H2Cr2O
P4O6 + 6 H2O → 4 H3PO3
Mn2O7 + H2O → 2 HMnO4
P4O10 +6 H2O → 4 H3PO4
Bazik Oksitler(Metal Oksitleri)
A2O + H2O → 2 AOH A : Li, Na
AO + H2O → A(OH)2 A: Ca, Sr, Cr, Mn
Asit ve Bazların Genel
Özellikleri
Asitlerin Özellikleri
:
1. Suda çözündüklerinde iyon oluştururlar. Bu nedenle
asitlerin sulu çözeltileri az ya da çok elektrik akımını iletir.
2. Tatları ekşidir. Limonun ekşiliği içindeki sitrik
asitten, sirkenin ekşiliği içindeki asetik asitten ileri gelir.
3. Boya maddelerine etki ederler. Örneğin; asitler mavi
turnusol boyasının rengini kırmızıya dönüştürür, pembe renkli fenolftalein
boyasını renksiz hale getirirler.
4. Na, K, Mg gibi iyonlaşma enerjisi düşük (tepkime verme
eğilimi yüksek) metallerle tepkimeye girerek hidrojen gazı oluştururlar.
Na(k) + HCl (suda) → NaCl (suda)
+ ½ H2 (g)
Mg (k) + H2SO4 (suda)
→ MgSO4 (suda) + H2 (g)
Bu tepkimeyi alkali ve toprak alkali metallerin tümü ile
Fe, Zn ve Al gibi soy olmayan metaller verir.
Cu, Hg ve Ag gibi yarı soy metallere yapısında oksijen
bulunmayan HCl, HBr gibi asitler etki etmez. Bu metallere HNO3 ve H2SO4
gibi kuvvetli asitler etki eder. Ancak bu tepkimelerde H2 gazı
yerine H2O oluşur.
Cu (k) + 4 HNO3 (suda) →
Cu(NO3)2 (suda) + 2 NO2 (g) + 2 H2O
(s)
2 Ag (k) + 2 H2SO4 (suda)
→ Ag2SO4 (suda) + SO2 (g) + 2
H2O (s)
Au ve Pt gibi soy metallere asitlerin hiçbiri yalnız
başına etki edemez. Bu metallere üç hacim derişik HCl ve bir hacim HNO3
karışımı olan kral suyu (altın suyu) etki eder.
5. Karbonat ve bikarbonatlarla tepkimeye girerek CO2
gazı oluştururlar.
CaCO3 (k) + 2 HCl (suda)
→ CaCl2 (suda) + CO2 (g) + H2O (s)
6. Bazlarla birleşerek tuz ve su oluştururlar. Bir asit bir
bazla birleştiğinde hem asit hem de baz özelliklerini kaybeder. Bu nedenle
asitlerle bazlar arasındaki tepkimelere nötrleşme tepkimesi denir.
HCl (suda) + NaOH (suda) → NaCl (suda)
Bazların Özellikleri :
1. Suda iyon oluşturarak çözünürler. Çözeltileri elektrik
akımını iletir.
2. Tatları acıdır. Sabun köpüğünün acılığı yapısındaki
sodyum hidroksitten, karabiberin acılığı yapısındaki piperidin bazından ileri
gelir.
3. Boya maddelerine etki ederler. Bazlar, kırmızı turnusolu
mavi; renksiz fenolftaleini pembe yaparlar.
4. Kuvvetli bazlar amfoter metallerle (Zn, Al, Pb, Sn…)
tepkimeye girerek hidrojen gazı oluştururlar.
Zn (k) + 2 NaOH (suda) → Na2ZnO2
(suda) + H2 (g)
Al (k) + 3 KOH (suda) → K3AlO3
(suda) + 3/2 H2 (g)
5. Elle tutulduklarında kayganlık hissi verirler. Sabunun,
yumurta akının ve deniz suyunun kayganlıkları yapılarındaki bazlardan
kaynaklanır.
6. Asitleri nötrleştirirler. Yani asitlerle veya asit
oksitlerle tuzları oluştururlar.
H2CO3 (suda) + Ca(OH)2 (suda)
→ CaCO3 (k) + 2 H2O (s)
Asit-Bazların Kuvveti
Asitlerin ve bazların kuvveti, bunların
suda iyonlaşma yüzdeleri ile ilgilidir. Suda %100’e yakın oranda iyonlaşan asit
veya bazlara kuvvetli asitler veya bazlar denir. Diğer bir deyişle
kuvvetli asitler veya bazlar, kuvvetli elektrolitlerdir.
Kuvvetli asitlere aşağıdakiler örnek verilebilir:
HCl(Hidroklorik Asit)
HNO3(Nitrik Asit)
H2SO4(Sülfirik Asit)
HClO4(Perklorik Asit)
Kuvvetli bazlara aşağıdakiler örnek verilebilir:
NaOH(Sodyum Hidroksit)
KOH(Potasyum Hidroksit)
Ca(OH)2(Kalsiyum Hidroksit)
Asit ve bazların çoğu suda çözündükleri halde iyonlarına
çok az ayrışır. “Zayıf asit ve baz” olarak adlandırılan böyle maddeler suda
daha çok moleküller halinde bulunur. Zayıf asit-baz çözeltilerinin elektrik
iletkenliği çok azdır.
Bir asidin veya bazın değerliği ile kuvveti arasında bir
ilişki yoktur.
250C’de 107 M’dan yüksek
konsantrasyonda H+ iyonları içeren bir çözelti asidiktir, denir. 107
M’dan daha az H+ iyonu içeren çözeltiye de baziktir, denir. [H+]
> [OH-] ise çözelti asidiktir. [H+] <[OH-]
ise çözelti baziktir.
Bazlarla birleşerek tuz ve su oluştururlar. Bir asidin
hidrojeni yerine metal veya amonyum iyonunun geçmesiyle oluşan bileşiğe tuz
denir. Bir asit bazla birleştiğinde hem asit hem de baz özelliklerini kaybeder.
Bu nedenle asitlerle bazlar arasındaki tepkimelere nötrleşme tepkimesi denir.
Bazı asitler ağır yanıklara yol açarken bazıları yalnızca
ağrı verir. Örneğin karınca ve arı gibi böceklerin ya da ısırgan otu gibi
bitkilerin salgıları ağrı verici asitlerdir. Öte yandan bazı asitlerin öldürücü
bir zehir olmasına karşılık bazıları zararsız, hatta meyve asitleri gibi tadı
ve kokusu hoş maddelerdir. Üzümde de, şarap dinlendirilen fıçılarda krem tarta
biçiminde çökelen ve kabartma tozu yapımında kullanılan tartarik asit bulunur.
.
Asit ve Bazın
Kuvvetliliğinin Periyodik Cetveldeki Konumlarına Göre Değerlendirilmesi
Aynı periyotta bulunan ametal elementlerin
elektronegatiflikleri periyot içinde soldan sağa doğru arttığından,
bileşiklerin asitlik kuvvetleri; NH3 < H2O < HF şeklindedir.
(elektronegativitenin artması suda çözünmeyi kolaylaşrırır.Çünkü bağın daha da
iyonikleşmesini sağlar.)
-Elektronegatiflik:Bir moleküldeki her bir atomun bağ
yapacak elektronlarını çekme gücüdür.-
Aynı grupta yukardan aşağıya elektronegativite azalır
bunun sonucunda asitlik bileşiğinkuvvetti azalır.
Bir periyotta bulunan elementlerin oluşturdukları
bileşiklerin bazlık karakteri soldan sağa doğru azalır. 2. periyottaki
elementlerin oluşturdukları; NH3, H2O, HF bileşiklerinin bazlık karakteri
NH3 > H2O > HF şeklindedir.
Metalin elektronegatifliği ne kadar düşükse baz o kadar
kuvvetlidir. TUZLAR
TUZLAR
Asit ve bazların birleşmesi sonucu oluşurlar.
Kuvvetli asit ve zayıf bazın birleşmesi sonucunda asidik
tuzlar oluşur
Kuvvetli baz ve zayıf asitin birleşmesi sonucunda bazik
tuzlar oluşur.
Kuvvetli asit ve kuvvetli bazın birleşmesi sonucu nötr
tuzlar oluşur.
Tuzlar iyon yapılı bileşiklerdir.
Suda iyonlaşarak çözündükleri için çözeltileri elektrik
akımını iletir.
Katı halde elektrik akımını iletmezler. Ancak ısı etkisi
ile eritilmiş halleri ile sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.
KULLANILAN ARAÇ GEREÇLER:
**Beher glas(4 adet)
**Bağlantı Kabloları
**Su
**Lamba(1.5 V)
**Seyreldik Hidroklorik asit(HCL)
**Duy
**Seyreldik NaOH çözeltisi
**Elektrot(2 adet)
**Yemek Tuzu
**Pil Yatağı
**Pil
**Anahtar
DENEYİN YAPILIŞI:
Pili, pil yatağına yerleştirip, iletken kablolar,
elektrotlar, pil ve anahtarlarla oluşan bir devre hazırlanır. Elektrotlar önce
saf suya daldırılır.Ampulün yanıp
yanmadığı kontrol edilir.Kaç tane pil takarsak takalım devre paralel bağlı
olduğu için eşit dağılır.
Elimizde bulunan diğer beher glasların birini asit, birine
baz, diğerine de tuz konulur.
Beher glasların üzerine hangi çözeltinin olduğu yazılır.
Aynı zamanda hazırlanan devrenin elektrotları çeşme suyuna
daldırılır. Çeşme suyu elektriği iletmez. Elektrotlar birbirine değince lamba
yanıyor.
Devrenin elektrotları tuzlu suya daldırılır. Tuzlu su
elektriği iletir. Lamba yanar.
Elektrotlar asite daldırılır.Yanıp yanmadığı kontrol
edilir.
Elektrotlar baza daldırılır.Yanıp yanmadığı kontrol edilir.
KAZANIMLAR:
Işığın yanması için
çözeltinin içinde bir akım oluşması gerektiğini öğrendik ve akımında iyon
göçleri sonucunda oluştuğunu biliyoruz.Yani artık neyin elektriği çok iyi
iletip neyin çok az ilettiğini biliyoruz.akülerin içinde bulunan sıvınında
elektriği iletmesi gerekiyor ve gözlemlediğimiz olaylar sonucunda ne tür
çözeltiler kullanmamız gerektiğini biliyoruz.(Akülerin
birçok çeşidi bulunur. Genel olarak kuru ve sıvılı aküler olarak ikiye
ayrılırlar. Sıvılı akülerde, elektronların bağlarında tutulan kimyasal enerji,
elektrik enerjisi olarak ortaya çıkarılır. Bu işlemde gerekli olan elektrolit
olarak asit kullanılabilir. Bu olayda kullanılan elektrolitin amacı bu sıvının
içindeki iyonlarda enerjinin depolanmasıdır. Arabalarda kullandığımız sıvılı
akülerde genelde asit kullanılır.)
DENEYİN SONUCU:
- Çeşme suyunun olduğu beherde lamba yanmadı.
- Tuzlu suyun olduğu
beherde lamba yandı.
- Asitin olduğu beherde lamba yandı.
- Bazın olduğu beherde lamba yandı.
Arrheniusa göre saf
tuzların veya suyun iletken olmadığını, oysa sudaki çözeltilerin iletken
olduklarını açıklamışlardır. Ayrıca bazı asit ve baz çözeltilerinde lamba
yanmaz. Bu asit ve bazların kuvvetli ya da zayıf olmasından kaynaklanmaktadır.
DENEYİN YORUMU:
Asit, baz ve tuzların
sulu çözeltileri elektrik akımını iletti ve böylece her bir düzenekte ampulün
yandığını gördük. Bilindiği gibi asit (H+, HSO4-), baz (Na+, OH-) ve
tuzlar(Na+,Cl-) suda iyonlarına ayrışırlar. Özellikle kuvvetli asit ve bazlar
suda iyonlarına %100 ayrılır ve iyi birer elektrolit olarak kullanılabilirler.
Bu özellikteki çözeltiler de elektrik akımını çok iyi iletir ve ampulün
yanmasını sağlarlar.
Ampulün parlak olup
olmaması ise hazırlanan çözeltinin derişimi ile alakalı bir durumdur.
Hazırlanan çözeltinin derişimi ne kadar yüksekse içerdiği iyon miktarı da o
kadar fazla olur. Asit çözeltisinin derişimi diğer çözeltilere göre daha yüksek
olduğu için ampul en yüksek parlaklıkta bu devrede yandı. Yine aynı şekilde tuz
çözeltisinin derişimi düşük olduğu için bu devrede lamba en düşük parlaklıkta
yandı. Sıvılarda iletkenlik iyonlar ile sağlanır. Bu iyonlar sıvı içinde
hareket ederek elektrik akımının geçişini sağlarlar. Devreden geçtiği gözlenen
elektrik akımını açıklamak için, çözelti içinde elektrotlar arasında akan
yüklerin olması gerekir.
Güç kaynağının + ve –
uçlarının yerlerini değiştirip anahtarı kapattığımızda; ampul yine yanar. Çünkü
akımın oluşmasında bu kutupların yer değişiminin engelleyici bir etkisi yoktur.
Arrhenius’un asit-baz tanımı, maddelerin yalnız sulu
çözeltileri için geçerlidir.
Lowry-Bronsted teorisine göre:
Bir tepkimede proton (H+ iyonu) verici madde asit;proton
alıcı madde ise bazdır.
HCl (g) + H2O (s) → H3O+
(suda) + Cl- (suda)
Bu tepkimede, HCl proton verici olduğundan asit, H2O
proton alıcı olduğundan bazdır. Bu tepkimenin tersi düşünüldüğünde;
H3O+ (suda) + Cl-
(suda) → HCl (g) + H2O (s)
H3O+ iyonu Cl-
iyonuna proton verdiği için asit; Cl- iyonu proton aldığı için
bazdır
ASİTLERİN GÜNLÜK HAYATTAKİ KULLANIMI
Sirke, seyreltik bir asetik asit
çözeltisidir.Araba akülerinde sülfirik asit kullanılır.
Nitrik asit, boya ve gübre yapımında kullanılır.Temizlikte kullanılan tuz ruhu seyreltik hidroklorik asit çözeltisidir.
Midemiz de seyreltik hidroklorik asit salgılayarak besinleri parçalar. Bu salgının fazlalaşması midede ülsere sebep olur.
Bazı maddelerin yapısında hidrojen bulunmadığı hâlde, hidrojen iyonu (H+) oluşumuna sebep oldukları için sulu çözeltileri asit özelliği gösterir.
CO2 ve SO2 suda asit özelliği gösteren maddelerdir.Havadaki karbon dioksit ve kükürt dioksit gazları da yağmur damlalarında çözündüklerinde asit olarak yere düşer. Asit yağmurları bu şekilde oluşur.
Nitrik asit, boya ve gübre yapımında kullanılır.Temizlikte kullanılan tuz ruhu seyreltik hidroklorik asit çözeltisidir.
Midemiz de seyreltik hidroklorik asit salgılayarak besinleri parçalar. Bu salgının fazlalaşması midede ülsere sebep olur.
Bazı maddelerin yapısında hidrojen bulunmadığı hâlde, hidrojen iyonu (H+) oluşumuna sebep oldukları için sulu çözeltileri asit özelliği gösterir.
CO2 ve SO2 suda asit özelliği gösteren maddelerdir.Havadaki karbon dioksit ve kükürt dioksit gazları da yağmur damlalarında çözündüklerinde asit olarak yere düşer. Asit yağmurları bu şekilde oluşur.
BAZLARIN GÜNLÜK HAYATTAKİ KULLANIMI
. Sabun yapımında ve reyon denilen yapay ipekli kumaşların üretiminde
çok önemli bir ham madde olan sudkostik, ayrıca pamuk ipliklerine sağlamlık ve
parlaklık kazandırmak amacıyla pamuklu dokuma sanayisinde de kullanılır.
Potaskostiğin sanayideki en önemli
kullanım alanı arap sabunu ve öbür temizlik maddelerinin üretimidir. Sönmüş
kireçten inşaat sanayisinde sıva, çimento ve badana yapımında, ayrıca asitli
toprakları nötrleştirmek için tarımda yararlanılır. Yaygın ama yanlış bir
adlandırmayla kısaca amonyak olarak bilinen amonyaklı su evlerde en çok kullanılan temizlik maddelerinden biridir
Bütün yağ ve kirleri çözen bu bileşik özellikle banyo küveti, lavabo ve
cam temizleyicileri bileşimine katılır. Gene kısaca karbonat tozu olarak ya da
karbonat olarak bilinen sodyum di karbonat oldukça zayıf bir alkalidir.
Kabartma tozlarının ve bazı köpüklü içeceklerin yapımında kullanılır; midedeki
fazla asidi giderdiği için mide yanmalarına ve arı sokmasından dolayı meydana
gelen ağrıya karşı etkilidir.
KAYNAKÇA:
Pi yayınları,öss kimya
konu anlatımlı,syf.124
Thema Larouss
http://www.uydupasaji.com/299-kimya/41799-asitler-bazlarin-gunluk-hayatta-kullanimi.htmle
Tematik Ansiklopedi, Cilt-3, s.336
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder